Olayın detayları belli oldu: 31,5 milyar TL’ye mal olacak
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tarımla ilgili fıkralarının detaylarını anlattı.
Kirişci, tarımsal üretimin istihdama katkısı, sanayiye sağladığı hammadde ve gıda arz güvenliği açısından ülkeye değerli katma değer sağlayan sektörlerden biri olduğunu söyledi. “Bu nedenle ülkemizin ekonomik, sosyal ve çevresel açıdan sürdürülebilir kalkınmasının sağlanmasında kırsal alanlarımızın kalkınması önem arz etmektedir. Bakanlık olarak tarım sektörünün mevcut durumunu incelerken bu hususları da dikkate alıyor ve gelecek için sürdürülebilir politikalar oluşturmak.”ifadelerini kullandı.
Küresel iklim değişikliği, Kovid-19 salgını, savaşlar ve doğal afetlerin besin değerini her geçen gün artırdığına dikkati çeken Kirişci, bu risklerin dışında nüfus artışı, kentleşme oranı, ülkeye gelen turist sayısı, tüketim alışkanlıklarındaki değişimin, gelir düzeyindeki artış, toplu tüketim. Yerlerin çoğalması, göçler, hava, kara ve deniz ulaşımının gelişmesi gibi nedenlerle gıda talebinin her geçen gün arttığını belirtti.
Gıda arz güvenliğinin milli savunma sanayi kadar değerli olduğunu söyleyen Kirişci, şu değerlendirmede bulundu:
“Bu riskler, dünyayı tarımsal üretimde her zamankinden daha savunmacı politikalar uygulamaya sevk etti. Yani ülkeler hangi gelişmişlik düzeyinde olursa olsun, tarımsal üretim dünya için vazgeçilmez ve hayati bir dal haline geldi. Son yıllarda olduğu gibi. 20 yılı geride bıraktık artık tarım politikalarımızı bu doğrultuda planlıyoruz.Tarımda güçlü ve kendi kendimize yetmeden güçlü ve büyük Türkiye’yi inşa edemeyeceğimizi biliyoruz.Bu bakış açısıyla tarımda kullanılacak politikalar geliştirmeye devam edeceğiz. asrın kapılarını araladığımız bu günlerde Türkiye daha güçlü bir tarım bölümü için her zamankinden daha çok çalışıyor ve sektörü güçlendirecek ataklara imza atıyoruz.”
“10 PROJE TARIMSAL ÜRETİMİN ALT YAPISINI GÜÇLENDİRECEK”
Kirişci, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Kırsal Dönüşüm Projesi”Proje ile çiftçilere 10 yeni müjdeyi verdiğini hatırlatan Bakan, bu projelerin hayata geçmesiyle birlikte bakanlığın üreticiyi, tüketiciyi kollayarak tarımsal üretim altyapısını güçlendireceğini söyledi.
Bakan Kirişci, 10 İncil’in detayları hakkında da bilgi paylaştı.
Bakan Kirişci, ilk projenin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 20 Nisan’da devreye alınan Karadeniz doğalgazıyla ilgili olacağını belirterek, şunları söyledi:
“Bu gazı çıkarmak yıllar önce düşündüğümüz bir projeydi. İnanır ve güvenirsek, inandığımız şeyin meyvesini alırız. Maalesef bu ülkenin dört bir yanında doğalgaz rezervleri olmasına rağmen bunu gerçekleştiremedik. 46 yıl önce başlayan bu arama sondaj çalışmaları çok şükür 2 yıl önce bize çok olumlu bir sinyal olarak bugün prestijiyle doğalgaza sahip olan ve bu rezervle 35 yıllık doğalgaz ihtiyacımızı karşılayacak bir kaynak söz konusu. milli hattımıza entegre edilecek, enerji kaynağı olarak kullanacağız.
İlk projemiz, üretimin en büyük girdisi olan üreli gübrenin Karadeniz gazı ile Zonguldak’ta üretimine başlamak. Karadeniz gazı ilk keşfinden üretimine kadar dünyanın en kısa açık deniz saha geliştirme projesi olarak gurur duyduğumuz bir proje olmuştur. Ülkemizde yılda ortalama 6 milyon ton gübre tüketilmekte ve bugünkü fiyatlarla maliyeti yaklaşık 60 milyar liradır. Karadeniz’den çıkacak doğalgazla Filyos Sanayi Bölgesi’nde 1 milyon 855 bin ton kapasiteli gübre fabrikaları kurulacak. 31,5 milyar TL sabit yatırım bedeli olan ve 4 yılda tamamlanacak olan bu yatırım ile ülkenin gübre tüketiminin üçte biri karşılanacak ve en büyük tarımsal girdide dışa bağımlılık önemli ölçüde azaltılacak.
Kirişci, kurulacak gübre fabrikalarında 581 bin ton üre, 660 bin ton kalsiyum amonyum nitrat, 330 bin ton DAP, 224 bin ton amonyum sülfat ve 60 bin ton potasyum nitrat gübresi üretileceğini bildirdi. Liranın üzerinde olmasını öngördüklerini söyledi.
Kirişci, ikinci projenin fason üretimle ilgili olduğunu belirterek, bu teknikle üretimi yaygınlaştıracaklarını söyledi.
Üreticiye gelir garantisi vereceklerini belirten Kirişci, şöyle konuştu: “Sözleşmeli üretimin yaygınlaşması ile tarımsal üretimde planlamaya önemli katkı sağlayacağız. Çiftçilerimiz hasat döneminde pazarlama sorunu yaşamayacak. Tarımsal hammaddeye ihtiyacı olan sanayicilerimiz miktar kadar hammaddeye ulaşabilecek. İstedikleri kalite ve fiyat dalgalanmalarını önleyeceğiz, tarım ve gıda piyasalarında istikrarı sağlayacağız.”dedi.
TARIM İHTİSAS OSB SAYISI ARTIRILACAK
Sera yatırımlarının artırılmasının üçüncü proje olduğunu anlatan Kirişci, özellikle jeotermal organize sanayi bölgesinde (OSB) sera yatırımı desteğini artıracaklarını söyledi.
“Yerinde üretim – yerinde tüketim”Kent tarımı anlayışının gelişmesi için kent tarımı uygulamalarının en önemli ayağı olan tarıma dayalı ihtisas OSB’leri (TDİOSB) yaygınlaştıracaklarını vurgulayan Kirişci, şöyle devam etti:
“Jeotermal enerji potansiyeli açısından Avrupa’da 1., dünyada 7. sıradayız. Bunu gururla belirtmek isterim. Jeotermal seracılıkta dünya lideriyiz. jeotermal kaynaklarımızı, rüzgar, güneş ve biyokütle gibi yenilenebilir enerji kaynaklarımızı kullanarak, bu kapsamda önümüzdeki 5 yılda TDİOSB sayısını 100’e çıkararak, ilave 5 milyon ton sebze mahsulü üretecek ve yerinde oluşturacağız. 200 bin kişiye istihdam.Böylece saf enerji ile çevremizi korurken elektrik maliyetlerini de önemli ölçüde azaltacağız.Ucuza eser üretmiş olacağız.”
Sulama konusunun 4’üncü proje olduğunu kaydeden Kirişci, basınçlı sulama altyapısını güçlendirme çalışmaları ile tarımda verimliliği artırdıklarına dikkat çekti.
Ülkede kullanılan suyun yüzde 77’sinin tarımsal sulamada harcandığına dikkat çeken Kirişci, şunları kaydetti:
“Küresel iklim değişikliği sonucunda 2030 yılının prestijiyle birlikte sulu tarım arazilerinde yüzde 78 oranında su açığı olacağı tahmin ediliyor. verimli bir şekilde eski sulama sistemlerinin modernize edilmesi ve yeni sulama sistemlerinde borulu sisteme geçilmesi” dedi. Su tasarrufunu yüzde 32’den yüzde 45-50’ye çıkaracağız. Böylece 6 milyar metreküp su tasarrufu sağlanacak. Tasarruf edilebilecek bu su ile 7 milyar liralık net tarımsal gelir artışı sağlanarak 11 milyon ek alan sulanabilir ve 990 bin kişiye istihdam sağlanabilir. Ayrıca üreticilerimizin bireysel baskı yaptığı sulama sistemlerine yüzde 50 oranında hibe takviyesi yapmaya devam edeceğiz.”
HAYVANCILIK 3 PROJE İLE GELİŞTİRİLECEK
Kirişci, ülke hayvancılığının gelişmesi, ülkenin dünyanın sayılı damızlık hayvan üretim merkezlerinden biri olması ve Türkiye’nin kırmızı et ve sütte gıda arz güvenliğinin sağlanması için 3 etkin projeyi hayata geçireceklerini vurguladı.
Bu kapsamda açıklanan 10 İncil’in 5’inci, 6’ncı ve 7’nci projelerinin hayvancılığı geliştirmeye yönelik olduğunu hatırlatan Kirişci, şu ifadeleri kullandı:
“Ayrıca bu projeler kapsamında 6 Şubat’ta yaşadığımız Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen illerde hayvan varlığımızın yüzde 17’si olduğu için bölgede hayvancılık sektörünün gelişmesi için pozitif ayrımcılık uygulayacağız. Projemiz ile aile tipi işletmelere büyükbaş ve küçükbaş hayvancılık desteği sağlıyoruz.Her haneye en az 1 asgari ücret garantisi veriyoruz.Ayrıca sözleşmeli tarımda ‘yerli ve milli üretim’ hamlemizde yeni bir aşamaya geçtik. “Üreticilerimize mutlak karlılık sunuyoruz. Sözleşmeli yetiştirme ile kırmızı ette de fiyat istikrarını ve piyasa düzenlemesini hedefliyoruz. Hayvancılık yapan çiftçilerimizin sözleşmeli besicilik ile emeğinin karşılığını almasını ve kazanmasını istiyoruz. 7’nci projemizle afet bölgesindeki çiftçilerimize sıfır faizli kredi sağlıyoruz.”
Kirişci, diğer projelerin kırsal kalkınmayı güçlendireceğini ve tarımsal üretimde yaşanan sorunlara çözüm getireceğini belirterek, kırsalın bir cazibe merkezi haline getirilmesi gerektiğini belirtti.
Bu nedenle Kirişci, kırsal ekonomilerin canlandırılması, tarım, hayvancılık ve diğer sektörlerde verimliliğin artırılmasının, gıda güvenliğinin sağlanması ve halkın sağlığı açısından değerli yararları olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti:
“Ayrıca kırsal kalkınma, kırsal kesimdeki insanların yaşam kalitesini artırarak kırsal göçü azaltmada değerli bir argümandır. Bu bağlamda kırsal kalkınma ve kırsalın bir çekim merkezi haline gelmesi için bazı değerli adımların atılması gerekiyordu. Bunların arasında kırsal hizmetlerin güzelleştirilmesi ve erişimin artırılması, kırsal alanların altyapısını geliştirecek, gerekli yatırımları yapacak ve insan kaynağını geliştireceğiz. Bu doğrultuda deprem bölgesinde kırsalı cazip hale getirmek için planlayıp hayata geçirdiğimiz köy konut modelini yaygınlaştırarak kırsalı cazibe merkezi haline getireceğiz. Böylece gençlerin ve kadınların kırsala olan ilgisini artırmış olacağız.”
BAKAN KIRİŞCİ 8, 9 VE 10 PROJELERLE İLGİLİ AŞAĞIDAKİ BİLGİLERİ VERİYOR:
“8. projemiz ile gelişmiş altyapısına sahip akıllı köy konutları modelini beğeninize sunuyoruz. Depremden etkilenen kırsal kesimde 143.261 adet köy konutu yapacağız. 22 Nisan’da köylerimizde bulunan köy konutlarını vatandaşlarımıza teslim ettik. Kahramanmaraş’ın Türkoğlu ve Gaziantep Nurdağı ilçelerinde.
9. projemiz ile ‘İlk Evim Kampanya’ kurallarımız ile ‘akıllı köy evi’ sahibi olma fırsatı sunuyoruz.
10. projemiz ile evini ‘akıllı köy evine’ dönüştürmek isteyen çiftçimize destek oluyoruz. Her biri tarımımıza ve ülkemize büyük katkılar sağlayacağına inandığım 10 altın İncil’in bölümümüze hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum.”