Film Dünyasındaki Aksiyonu Yansıtan Yoğun Saat Filminin İlham Veren Hikayesi
Zaman makinesiyle 1998 yılına gidelim. Furbies viral olmuştu, Seinfeld final yapmıştı ve Jackie Chan Hollywood’un kapılarını açmıştı. Daha bu yıl, Rush Hour sahneye çıktı ve Chan’ı uluslararası bir yıldız haline getirdi. Ancak bu komedi şöleni, Chan’ın kariyerinin önünü açmakla kalmadı, aynı zamanda film eleştirisinin bulunabileceği bir yer de açtı. Peki bu nasıl oldu?
Kaynak:https://collider.com/jackie-chan-rush…
Yoğun Saat, Brett Ratner’ın harika bir hayal gücü ve Ross LaManna’nın yazdığı bir senaryoyla geldi.
İki farklı dünyanın çarpışmasını konu alan bu filmde Jackie Chan’in hızlı elleri doğuyu, Chris Tucker’ın sohbet kutusu ise batıyı temsil ediyordu. Bu komedi ikilisi başta dil engeli olmak üzere farklılıklarıyla dikkat çekse de setteki uyumsuzlukları filmin başarısına dönüştü. Chan’in çılgın dövüş sahneleri ve Tucker’ın esprili enerjisi yeni Hollywood ikonları olarak parladı. Ratner’ın inancıyla aralarındaki karizmatik kimya, film dünyasında unutulmaz bir iş birliği yarattı.
Peki “Yoğun Saat” neyle ilgili?
İngiliz sömürgeciliğinin son günlerinde Chan’ın canlandırdığı Lee, Hong Kong limanına bir baskın düzenler. Daha sonra Soo Yung’un kaçırılmasıyla Lee, Los Angeles’taki Başkonsolos Han ile işbirliği yapar. Uluslararası bir krizi önlemek için FBI, Los Angeles Polis Departmanından James Carter’ı gruba alır. Bu noktadan sonra olaylar karmaşıklaşır, gülme krizleri başlar ve aksiyon artar.
Yoğun Saat eleştirmenlere yeni bir şey sunmamış olabilir, ancak Batılı izleyicilere Hollywood tarzında Jackie Chan’i ilk kez görme fırsatı verdi.
Film, Chris Tucker’ın gücüyle birleşince gişeyi alt üst etti. 1998’de yedinci büyük film oldu, 140 milyon doların üzerinde hasılat elde etti ve birçok devam filmi üretti. Chan artık küresel bir fenomendi.
Gelelim Rotten Tomatoes’un hikayesine…
Büyük bir Jackie Chan hayranı olarak Senh Dong, Rush Hour ile ilgili incelemeleri bulmak istedi. Ne yazık ki bulamayınca kendine bir hayran sayfası açmaya karar verdi. Ancak film ertelenince Senh, diğer filmlerin eleştirilerini toplamaya karar verdi. Ve o anda Rotten Tomatoes’un temelleri atıldı. Senh’in Jackie Chan’e olan aşkı artık milyonlarca insanın film dünyasını takdir etmesine olanak tanıyan bir platforma dönüştü.
Sonuç olarak Rush Hour sadece bir komedi değil, Hollywood’u fetheden bir fenomen.
Jackie Chan’in kariyerindeki yükseliş, Chris Tucker’la olan eğlenceli kimyası ve bir hayranının Rotten Tomatoes’u başlatmasıyla bu film kült bir hit haline geldi. O dönemde bu filmi izleyen birine sorsanız ‘Bu sözleri anladınız mı?’ diyecektir. Hatta söyleyecek bir cümle bile buldu.
Bir web sitesinin doğuşunun arkasında böyle bir hikayenin olmasının ilham verici olduğunu düşünmüyor musunuz? Yoğun Saat sinemasına 10 üzerinden kaç puan verirsiniz? Yorumlarda buluşalım…
